Namaz dinin direği olduğu gibi, zekât da İslam’ın köprüsüdür. Müslümanların birbirlerine yardımları, ancak zekât köprüsü üzerinden geçilerek yapılır. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Hem namazı kılın, zekâtı verin ve peygambere itaat edin ki rahmete eresiniz. ”
Zekat; temizlemek demektir. Malın üzerinden haramlık kirini kaldırdığı için bu ismi almıştır.
Dinen zengin sayılmanın ölçüsü olan 80.18 gram altın veya karşılığı para yada dövizi bulunan kimse bu altın veya paranın kırkta birini zekat olarak verir. Mesela 100 gram altını olan bir kimse bunun 2,5 gramını zekât olarak verir. Esnaf, son fatura bedeli üzerinden malını hesaplar, kırkta birini zekat verir. Toprak mahsulleri, sebzeler ve ağaçların meyvelerinden veya onların gelirlerinden masraf yapılırsa yirmide bir, masraf olmazsa onda bir zekat verilir. Koyun ve keçinin zekatı ise kırkta birdir.
Cemiyet hayatını bozan iki cümle var:
1-“Ben tok olayım da başkası açlıktan ölürse bana ne. “ Dinimiz bu yanlış düşünceyi zekatla ortadan kaldırmış ve Peygamberimiz “Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir” buyurmuştur.
2-“Sen çalış ben yiyeyim.” Dinimiz bu yanlış düşünceyi de faiz ve tefeciliği yasaklayarak ortadan kaldırmış ve kazançta alın terini esas almıştır.
Zekat; kalbin katılaşmasını önler. Halka karşı şefkatin anahtarıdır. Malı hem temizler hem de ebedileştirir. Paranın stok edilmesini engeller. Zengin ile fakir arasındaki uçurumu azaltır. Kısaca zekat; bir toplumsal kalkınma hamlesidir.
Zekat, malın cinsinden verilebileceği gibi bedeli de verilebilir. Burada fakirin istifadesi esastır.
Oruçlu için faydasız, çirkin ve fena sözlerden temizlenmek üzere imkanı olan ailenin her bir ferdi için Sadaka-i Fıtır vermek, vaciptir. En az 23 TL olan bir fitre, fakire verilir. Bir fitre ikiye bölünemez. Zekat sırayla; fakirlere, düşkünlere, borçlulara, dinen zengin sayılmayan kimselere verilir. Bir kimse annesine, babasına, dede ve ninesine, evladına ve torunlarına zekat ve fitre veremez. Çünkü bunlara bakmakla yükümlüdür. Ayrıca; eşler de birbirlerine zekat veremezler. Gayr-i Müslimlere ve zengin Müslümanlara zekat verilmez. Zekatı bir fakire verip onu iş sahibi yapmak en iyisidir. Zekatın bir defada verilmesi daha efdaldir. Parası olmayan parça parça da zekatını fakirlere verebilir.
İslam bir bütündür. Namazsız oruç, noksan olduğu gibi, zekatsız hac da noksandır. Bir kimse zekatını vermezse, Cenab-ı Hak bir musibet vererek ondan vermediği zekat miktarını çıkarır. Bela ve musibetlerin def’ine vesile olan zekat ve fitrelerimizi geciktirmeden verelim. Sevapların katlanarak arttığı Ramazan ayında fakirleri sevindirelim. Çünkü peygamberimiz Ramazan ayında çok cömert davranırdı. Ramazanın son 10 gününde ise isteyeni geri çevirmezdi.
Mahşer yerinde bizleri; arşın gölgesinde gölgelendirecek olan zekat ve fitrelerimizi tam olarak vermeye rabbim cümlemizi muvaffak eylesin, borçlu olarak bizi huzuruna almasın, ahirette hesabımızı kolay kılsın.
Zekat ve Fitre verecek yer arıyorum diyenlere TÜRKİYE DİYANET VAKFI nı tavsiye ediyorum.Faturalı cep telinizden 5601 e mesaj atabilirsiniz.yada www.diyanetvakfi.org.trden online bağış yapabilirsiniz.