Güven SERİN

Tarih: 17.03.2017 08:45

YARIN ŞARKISI-LES MİSARABLES-SEFİLLER MÜZİKALİ

Facebook Twitter Linked-in

Yaklaşık üç saat sürüyor. Yazar kadrosu Victor Higo’dan ilham almışlar…

Onun Sefillerini; başkarakter Jean Valjean’ı ve onu bir ömür boyu kovalayan polis Javert’i anlatan 500 kişilik müzikal kadrosu…

Büyük eserler, büyük kadrolar, teknolojinin bütün nimetlerinden faydalanan dev sahnelerle daha bir gün ışığına çıkıyor. Victor Hugo öleli 200 yılı geçti. Edebiyatın, iyi bir eserin; eser içinde yaşayan kahramanın bilinen ölümle, ölmediğini anlıyorsunuz.

Müzikali izlemeye gelen seyirci; ister dünya, ister İngiliz seyircisi; gülümserken; yani tebessüm ederken, ağlıyorlardı aynı zamanda. Onları daha bir güzel kılan makyajları akıyordu akmasına ama ruhları temizleniyordu, bu yapay akan boyalar sayesinde. Edebiyatı birkaç sözcük bilmekten ibaret sanan ahmaklara hatırlatmak isterim; edibi güç, tanrısal alana, evrensel olan uçsuz bucaksızlığa ait bir oluşumdur. İnsanlıktan oldukça eski fakat insana yer etmiş en hakiki öz; var oluş abidesidir.

Yaklaşık 3 saat süren müzikal çok güçlü oyuncu, müzisyen kadrosuyla kılıktan kılığa, ruhtan ruha geçiyor. Jean Valijean daima kaçıyor. Kaçmadan önce, ona bulaşmış sevginin karşılıksız olana; koşulsuz olana elini uzatıyor. Sanki bütün seyirci, oyuncu, müzisyenler Jean Valijean için oradaydı; bütün gezegenler ondan besleniyordu; şifa, yaşam niyetine… Neyi anlatıyor Jean Valijean bu müzikalde? Kız kardeşinin ölmekte olan olu için ekmek çalıp, hırsızlık damgası yemesini mi? Yoksa bu damgayı temizlemek için 19 kış hapis yatıp, suçunu kan ter içinde ödemesini mi?

Hepsi… Bu müzikal aynı zamanda bitişin, yani sonun, başlangıç olduğunu da haykıracak;” gece vadisinde kaybolanların şarkısı” çalınacak; son niyetine, ama her daim başlangıç olacak umutlara… Büyük koro, yarının şarkısını söylüyor; belki de beklenen yarının hiç gelmeyeceği, hep bugün ve dünde oyalanacağımızın şarkısını…

Bir şifa bekleniyor müzikalin devam ettiği sürece; sevgi sözcüklerinden oluşmuş bir şifa; iksir… 24601 numaralı mahkûm ise, ruhunu temize çıkaran son anın hüzünlü mutluluğunu içine çekiyor; ölümün yaşama ait yakınlığı, susamışlığı ve yorgunluğu içinde.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —