Türkiye'min güzel insanları… Geçtiğimiz günlerde Suriye sınırına Hatay Kırıkhan’a gittim, Bu insanlar nereden geliyorlar, ne görüyorlar, ne yaşıyorlar yerinde görmek istedim, Çünkü biz sıcak evlerimizde yarın ne yiyeceğimizin kaygısını hissetmeden, çeşitli yorumlarda bulunabiliyoruz. Yazılarımı takip edenler, tavrımı, tarzımı, objektif bakış açımı bilirler .Olayın siyasi yönü ve insani yönü var .Ben siyasi tarafın dışındayım.. İnsani yönünden işte size bir analiz….
Kırıkhan'da Hayad isimli bir derneğin misafiri oldum. 160 kişilik yetimhanesi, 1600 öğrenci kapasiteli 930 kişiye Türkçe eğitim veren okulu, düzenli olarak, yaklaşık 7 bin aileye gıda, sağlık yardımı yapan muazzam bir sistemi, bugüne kadar sınırı geçen binlerce insanın karşılandığı merkezde, sağlık hizmetinden, yemek hizmetine, banyo hizmetinden yeni giysi teminine kadar, tamamen gönüllülerden oluşan, Allah rızası için Türk milletinin vicdanını gösteren insanlardan kurulu bir dernek.
Ve gelenler….şu anda kamplarda olanlar ve yeni giriş yapanlar tamamen yoksul mağdur ve mazlum insanlar. Çünkü zengin olanlar büyükşehirlerde çoktan mal mülk edinmiş. Uyanıklar zanaatkârlar, iş gücüne sahip olanlar büyük şehirleri yine mesken tutmuşlar. Kimsesi, gidecek yeri olmayanlar veyahut ta ülkesi için savaşanların eşleri çocukları sınır boyundaki kamplara emanet bırakılmışlar. Ha bir de Avrupa'ya gidiş var. Biz beş senedir ne kadar farkındayız bilmiyorum ama mülteci istemiyorum diyen Avrupa beyin göçünü bugüne kadar çoktan gerçekleştirmiş. İşlerine yarayacağını düşündüğü insanları, bölge de harıl harıl çalışan ,misyonerlik faaliyeti (hiristiyanlığı yayma) yapan dernekler kanalıyla tespit edip, bizim insan kaçakçılarımızın maharetiyle çoktan Avrupa'ya transfer etmişler bile..
11 kişilik bir Türkmen ailesinin gelişine, Musul'dan gelen bir gruba, yüzlerce insanın gelişine şahit oldum. İçlerinde 3 aydan beri yollarda olan, gündüzleri saklanıp geceleri yürüyenler vardı… Zalimin zulmünü sadece yüreklerinde değil, bedenlerindeki yaralarında hissetmiş İhtiyarlar, kadınlar ve çocuklar vardı. Ayakları sudan ve soğuktan buruşmuş, üstleri çamurdan çıkmış gibi, günlerce yemek yememiş, çorbayı içerken bile yutkunan, helikopter uçak sesinden geyik misali tedirgin insanlar gördüm.
Birisine size kim zulüm ediyor dedim. Önce daiş Işid bize zulmediyordu. Şimdi daiş'in boşalttığı yerlere pkk pyd girdi. Onlar Eğer Türkmen, Arap yada muhalif kürt isen tehditle sürüyorlar. Sadece kendilerine biat eden Kürt grupların kalmasına müsaade ediyorlar….dedi
Suriye sınırında, kamplarda, çadır kentlerde, derneklerin vakıfların misafirhanelerinde kalan insanlar mağdur, mazlum ve garipler… Lütfen bu insanlara yardım konusunda imtina etmeyin. Yardımsever iyi insanlardan oluşan vakıf ve derneklerin, Kızılay ve Diyanet vakfı şemsiyesi ve kontrolü altında partner kurumlar olarak çalışmasının, yardımların teminin de, planlama ve koordinasyonunda, adaletle, zayi edilmeden dağıtılmasında faydalı olacağını düşünüyorum. Hatay Kırıkhan ilçesinde ki Hayad derneğinin gönüllü ve güzel yürekli insanlarına, yardımsever Peygamber aşığı, ensar örneği, Türk milletine çok teşekkür ediyorum.
Yazılacak söylenecek çok şey var. Ancak bugün Suriye'ye bakıp ders almak, birbirimizi daha çok sevmek, birbirimize daha çok merhamet göstermek, devletimize milletimize daha çok sahip çıkmak zorundayız.
Bu sene Yılbaşı kutlamaları ile ilgili bir şey yazmak istemiyorum.27 Aralık 1936'da hakka yürüyen Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'a Cenabı Mevla'dan rahmet diliyorum. Ülkemizde yaşayan Hristiyan vatandaşlarımızın noel bayramını kutluyorum. Aziz milletimize 2017 yılının hayırlar getirmesini temenni ediyorum. 31 Aralık Mekke'nin fethidir. Hem gönül dünyamızda hem de coğrafyamızda Türkiye’mizin nice fetihler gerçekleştirmesini ümit ediyorum…
Selam ve dua ile seneye görüşmek üzere……..