Fatih ŞAHİN

Tarih: 14.04.2017 14:36

İpsala'da Kutlu Doğuma GÜVENİN!

Facebook Twitter Linked-in

Toplumda yaşayan her insanın en fazla ihtiyaç duyduğu şeylerden birisi güven duygusudur. Alim-cahil, amir-memur, işçi-işveren, tüccar-çiftçi her insan doğruluğa ve güvene ihtiyaç duyar. Doğruluk ve güvenin olmadığı bir toplumda, rahat ve huzurdan, birlik ve beraberlikten söz edilemez.  Hatta insanlar her an aldatılma korkusuyla yaşar ki, bu durum hayatı çekilmez hale getirir. Bütün bu olumsuzlukları ortadan kaldırmanın yolu da toplumda güveni yeniden tesis etmektir.

Aslında İslam dininin adı barış ve esenliktir. İslam’ı kabul etmek barış ve emniyet içinde olmak demektir. Rabbine güvenen,  Allah bize yeter. O ne güzel vekildir, diyebilen bir Müslüman, en sağlam zırhı kuşanmış, en sağlam kaleye sığınmıştır Cenabı Mevla şöyle buyurur; Ey iman edenler hepiniz topluca barış ve güvenliğe İslam'a girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o size apaçık bir düşmandır.

Peki, bugün Müslüman bir ülkede, sağımız solumuz her yanımız İslam ile şerefli iken biz hala neden güvensizlikten bahsediyoruz? Neden güven ve güvenilirlik sorunu yaşıyoruz?

İlk önce kişinin hedefi güvenilir insan bulmak değil, güvenilir insan olmaktır. Rabbimizin Kur ‘an da buyurduğu üzere, ‘’onlar ki emanetlerine ve verdikleri sözlere riayet ederler’’ ve ‘verdiğiniz sözü yerine getirin! Çünkü verilen söz sorumluluğu gerektirir ‘’ ayetini yaşamak gerekir. Peygamber efendimizin yolundan giden bir Müslümanın, MUHAMMEDÜL EMİN diye anılan Allah’ın Elçisini örnek alması gerekir. Peygamber Efendimizin, kişinin kalbi doğru olmadıkça, imanı doğru olmaz. Dili doğruları söylemedikçe, kalbi doğru olmaz. Komşusu kötülüğünden emin olmadıkça, kişi cennete giremez ve  mümin asla ihanet edemez, yalan söyleyemez dediğini aklımızdan çıkarmamalıyız….

Her Müslüman dinini muhakkak çok iyi öğrenmelidir. Kalbini Allah sevgisi ile doldurmalıdır. İşte o zaman yaradılanı severim, yaratandan ötürü anlayışı ile bütün canlılara merhamet ile bakacaktır. Her Müslüman Peygamberini sevmeli hem de çok sevmelidir. Çünkü O bize; Allah’a iman edip O’nu sevmeyi,  O’na bağlanarak iç barışı ve doğru yolu bulmayı,  ibadetlerle hayatımızı anlamlı kılmayı, dürüstlüğü, emaneti korumayı, komşuluk ve akrabalık bağlarına riayet etmeyi, yetim ve kimsesiz çocuklara kol kanat germeyi, herkesin ve her şeyin hakkını gözetmeyi, kimseyi incitmemeyi, iyilik yapmayı, iyi ve yararlı insan olmayı öğütlemiştir.

Işte insanlığın hayat ufkuna, aydınlık bir devir açan Peygamber Efendimizin Miladi doğum gününü kutluyoruz. İpsala müftülüğü olarak 17 . yılda 18 Nisan Salı günü akşamı saat: 20:00 de Kapalı Spor Salonu'nda Peygamber aşıklarını buluşturuyoruz. Trakya İlahiyat Fakültesi Dekanı hocamız güveni ve güvenilir olmayı hatırlatacak bizlere… Dünyanın kendisi için döndüğünü zanneden dostlarımıza, ilahi sanatçımız ve semazenler eşliğinde dönüşün sadece Allah’a olduğunu hatırlatacağız.  Bugün sözün senet olduğu dönemleri arıyoruz hep birlikte. Allah korkusu olmayanların resmi senedi bile ödemediklerine defaatle şahit oluyoruz. Öyleyse Peygamberi bir anlayışla şu Kutlu doğumda halimizi gözden geçirelim. Özümüze dönelim. Sözümüze dönelim. Sözümüzü senet edelim. Güvenilir, güvenen ve güvenilen insan, aranılan insan olalım.

Hepimiz bir gün öleceğiz. Olum haberimizi alanlar, bugün yeryüzünde bir direk çatırdadı. Büyük bir insanı kaybettik. Doğruluğun timsaliydi ve güzel insandı. Allah rahmet eyleye sözünü ardımızdan söylesinler.

Selam ve dua ile…….

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —