Sevtap GÜLEN ŞİMŞEK


Anneliğimin 3. Yılında 30. Yaşımda

Merhaba siz anne değilsiniz galiba?..


               Bugün anneler günü. Anneliğimin üçüncü yılı, yaşımın otuzuncu… Ne çok şey değişti hayatımda, fikrimde, suretimde ve de gönlümde… Ben çok severdim, arkadaşlarımı, öğretmenlerimi. Yakınımdaki herkesi ayrı severdim, hatta bazen arkadaşlarım kalbinde bu kadar insana nasıl yer ayırabiliyorsun diye tatlı bir sitemde bile bulunurdu. Ben şiirler yazardım onlara, anne olunca anladım ki kalbimde bunun milyon katı bir boşluk varmış da o sevgi anca orada yeşermiş orada anlam bulmuş. Ravza’mı kucağıma alınca kalbim tamam olmuş. ‘Anne olunca anlarsın’ klişe sözünü kullanacak insan mıydım ben? Anlıyormuşsun meğer… Şimdi karşılaşsam o üç yıl önceki Sevtap’la ne derdim acaba ona? Ya da o bana neler söylerdi şimdi? Şaşırır mıydı şu an yaptıklarıma, bana da yabancı gelir miydi onun yaşadıkları? 

Şöyle uzaktan bakıyorum da, üç yıl önceki Sevtap hayli enerjik görünüyor. Rüzgarı bile yarışa davet eder bu kız! Ohoo.. uykusunu almış, geceler boyu oturuyor, yazıyor, çalışıyor. Şuna bakın hele, önüne ne gelirse yiyor; fast food, kola, cips… Nerede bir kamp varsa gidiyor, otobüs seyahatleri, iş gezileri tarih ve saat fark etmeksizin kabul ediyor. Merhaba siz anne değilsiniz galiba?

Otuzunda anneliğinin üçüncü yılını doldurmuş bir kıza bakıyorum şimdi de, hayli yorgun görünüyor ama kendini bırakmıyor, omzunda uçmaya hazır bir kuşu yetiştiriyor. Ohoo.. kaç gecedir üç saat uyku ile günlerini geçiriyor, yazamıyor ama okuyor yavrusunun adımlarını, yazamıyor ama aslında yazıyor o minik insan tanesinin zamanının içindeki satırları. Şuna bakın hele, önüne geleni yemiyor, hangisi süt yapar, hangisi bebeğine alerji yapar her şeye dikkat ediyor. Arkadaş buluşmalarında çocuğunun uyku saatine göre hareket ediyor, iş seyahatlerini hep pas geçiyor. Japonya, İtalya, Dubai neee başka hangi ülkelere gidecekken benim bebeğim var gelemiyorum diyor? En son kendi için ne zaman alışveriş yapmış, hep aynı kıyafetleri giyiyor? Okuduğu kitaplar değişmiş kapağında bebek resimleri olan gelişim kitapları görünüyor. Alarm kurarak uyanmayı çoktan bırakmışa benziyor. Şaşırdım kaldım doğrusu bu kız ne yapmaya çalışıyor?

          Biraz mizahi biraz duygusal giriş yapmak istedim ama inanın yazarken ben de kendimle tanıştım, eski halimle de barıştım :) Geçmiş dönem analar, sırtında taşıdıkları yükü, ev işlerini anlatırdı şimdi. Fedakarlıkları, hastane şartları, çocuğu ile oyun oynamak isterken işten güçten vakit kalmayan anları. 21. Yüzyıl anneleri ise eften püften dertlerle marifet gibi bir de yazı mı yazıyor? Hiç de öyle değil! Bu satırlar epidural iğneden başlayıp işe gitmek zorunda kalan, yavrusu saatlerce kapıda ağlayan bir annenin acısına da dokunabilir elbette. Kıyaslanamaz dönemler birbirleriyle. Zira günümüz annelerinin de savaştığı çok mesele var: Sosyal mecralarda mükemmel anne olma kaygıları, hem süper kariyer hem süper anne olma savaşları, çocuk gelişiminde artan bilinç ile çocuğu doğru büyütme baskısı, ebeveynlerdeki rol karmaşası vs. bu örnekleri çoğaltabiliriz. Çoğaltabiliriz ama neden çoğaltalım ki? Kime neyi kanıtlamaya çalışıyoruz da kendimizi yoruyoruz? Anne anlar anneyi… 

         Otuz yaşımda ve anneliğimin üçüncü yılında anladım ki; bir çocuğun sarılmaya ihtiyacı var, yorgun bir anneye, vakti dolu, zihni dolu, bakışları dalgın bedeni orada ama ruhu ve zihni uzaklarda olan bir anneye değil. Anladım ki mutfak bir şekilde toparlanır ama çocukla oyun oynanır, anladım ki, kitaplar bir gün okunur ama iki yaşındaki bir çocuğun hatıraları geri sarılmaz. Anladım ki kariyer hep yapılır ama evlatla olan bağı kurmayı ertelemek insanı yaşarken eritir. Otuzumda anladım ki bir bebeğin beslendiği yer annenin şefkatli kucağı imiş annenin şatafatlı giysileri değil… ‘Otuzumda anladım ki’ diyeceğim çok şey var elbette, sadece annelik örnekleri değil ama sözün kısasını söylemenin vaktidir şimdi.

           Tüm bunların ötesinde bir de anne olmak isteyip olamayan annelerimizi anmadan noktalayamam satırlarımı. Anne olmuş, kalp atışlarını duymuş, yavrunu toprağa vermiş annelerimiz… Anne olmadan evvel bu acıyı da anlayamazdım ben, şimdi ise bu duygulara duygudaşlık etmekten saatlerdir tamamlayamıyorum yazımı.

         Doğurduğunu göğsünde doya doya saramamış, kendisi ve vicdanı anne olan, ruhu anne olan, biyolojik olarak anne olmadan bir anne şefkati ile evlat sarabilen tüm annelerimizin, vefat eden tüm annelerimizin günü kutlu olsun. 

İyi ki varsınız, vardınız, daima olun yanımızda… Her gün hatırımızda, her gün hatıramızda ve her gün yanı başımızda…

 

 

 

 

 

 

 

 

AKÇİN KONAKLARINDA ANAHTAR SEVİNCİ

AK Parti'de Görev Değişimi

Sevgili, Okul İnşaatında İncelemelerde Bulundu.

ASELSAN Cihazları İpsala'da Hayat Kurtarıyor

Kanaldan Kurtarılan Karaca Doğaya Salındı.

İpsala OSB’de Yatırım Hamlesi Devam Ediyor

İpsala'da Kaçakçılara Darbe

Yenikarpuzlu’dan Spor Toto’ya Ziyaret: Yarım Kalan Projelere Destek Talebi

İpsala Ovasında Toprak Su Ile Buluşuyor.

KORUCUKÖY BARAJINA KISA SÜREDE BAŞLANILMALI

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 26 1 5 51 83
2.Fenerbahçe 33 24 3 6 51 78
3.Samsunspor 33 17 10 6 12 57
4.Beşiktaş 32 15 7 10 17 55
5.İstanbul Başakşehir 33 15 12 6 6 51
6.Eyüpspor 33 14 11 8 8 50
7.Göztepe 32 12 10 10 13 46
8.Trabzonspor 32 12 10 10 13 46
9.Kasımpaşa 32 10 9 13 -2 43
10.Konyaspor 33 12 14 7 -4 43
11.Antalyaspor 32 12 13 7 -20 43
12.Gazişehir Gaziantep 33 12 15 6 -5 42
13.Kayserispor 32 10 11 11 -10 41
14.Rizespor 32 12 16 4 -12 40
15.Alanyaspor 33 10 15 8 -10 38
16.Sivasspor 33 9 17 7 -13 34
17.Bodrum FK 32 9 16 7 -13 34
18.Hatayspor 32 4 21 7 -31 19
19.Adana Demirspor 32 2 26 4 -51