Kişisel ve Kurumsal Beslenme Danışmanı, Diyetisyen Murat Kurt, yaz aylarındaki beslenmenin önemine dikkat çekerken, yanlış beslenmenin de zararlarını sıraladı.
Kurt, havaların ısınması ve yaz sezonunun başlamasıyla, sadece kışta kalan palto, kazak gibi giysileri rafa kaldırmakla kalmayıp, kış sezonundaki beslenme şeklinin ve yaşam stilinin de rafa kaldırıp, yerini; yeni, bambaşka bir beslenme şekli ve yaşam stiline bırakıldığını dile getirerek, "Yaz aylarıyla beraber değişen bu beslenme alışkanlığı ve yanlış beslenme; başta, sıvı ve elektrolit kaybı yanı sıra kimi zaman da besin zehirlenmelerine kadar varan olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Yaz aylarıyla beraber düzensiz ve yanlış beslenme metabolizmayı bozarak verilen kiloların geri alınması sonucunu da doğurabilir. Yazın bu olumsuz etkilerinden; yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat edilerek korunmak mümkündür. Yaz aylarında beslenirken dikkat etmemiz gereken noktaları birkaç başlık altında şu şekilde toplayabiliriz. Su, yaşamımızın her evresinde olduğu gibi bu mevsimde de en fazla gereksinim duyduğumuz besin maddesidir. Artan sıcaklığın etkisi sonucu oluşan terlemeyle, vücudumuzdan çok fazla sıvı ve mineral kayıpları olmaktadır. Ayrıca vücutta fazla su kaybı meydana gelmesi sonucunda bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri baş gösterebilir. Bu nedenle bu kayıpların da yerine konulması için günlük 2,5-3 lt sıvı tüketimi sağlanmalıdır. Yine yaz aylarında egzersiz ve spor yapılırken kış aylarına göre daha fazla sıvı kaybı yaşanacağı için egzersize başlamadan 15dakika önce 1-1,5 bardak, egzersiz sırasında ise 10-15 dakikada bir yarım bardak su içilmesi gerekmektedir. Günlük sıvı ihtiyacımızın yarısını normal su olarak almak, aynı zamanda elektrolit dengesini düzenlemek için bir veya iki su bardağı kadar maden suyu içmek, bunun dışında yine, naneli limonata gibi veya bol naneli cacık veya tuzlu ayran gibi veya hafif sulu, fazla şekerli olmayan, doğal haliyle kompostolar gibi yoğunluklu sıvılar şeklinde tüketmek en doğrusudur. Bebekler ve çocuklar sıvı kayıplarını ifade edemeyebilecekleri için anne-babaların dikkatli olması önemlidir." dedi.
"Kalp krizi vakaları yaz mevsimlerinde daha sık görülmektedir"
Yemeklerde, yağı az ve katı yağ yerine sıvı yağ kullanmakta özen gösterilmesinin yararlı olacağını bildiren MuratKurt, "Yaz mevsiminde günler uzun olduğu için daha fazla yemek yenilmekte ve akşam yemeklerinde ağır yemekler yenmesi, alkol alınması ve soğuk içecekler içilmesi nedeni ile kalori alımı artmaktadır. Yemeklerde katı yağ ve çok yağ kullanmak kalp krizi riskini artırmaktadır. Kalp krizi vakaları yaz mevsimlerinde daha sık görülmektedir. Bu nedenle yemeklerde sıvı yağ ve az yağ kullanımına dikkat edilmelidir. Et, süt, yoğurt ve yağlı çerezlerin içinde de yağ bulunmaktadır ve yaz aylarında çerez tüketimi daha fazla olur. Çünkü yaz aylarında pikniklere gidilir ve oralarda ağır beslenilir. Yaz aylarında kızartmalardan, kavurma tipi yemeklerden, ekmeğe yağ sürmekten, mümkün olduğunca kaçınılmalı ve buğulama, fırında pişirme, ızgara, haşlama tarzı yemekler tercih edilmelidir. Yaz mevsiminde özellikle meyveler daha sık tüketilmesi gereken besinlerdir ve su oranı daha yüksek meyvelerin tüketilmesi daha önemlidir. Örneğin, kavun, karpuz, erik, şeftali, üzüm gibi meyvelerde su oranı daha fazladır. Zaten doğal olarak bu meyveler yaz aylarında daha fazla bulunan meyvelerdir. Bunların yanı sıra sulu yiyecekleri daha fazla tüketmek özellikle sıcak havalarda oldukça yararlıdır. Örneğin, soğuk çorbalar, şekersiz kompostolar, limonatalar, evde yapılan meyve suları, bitki çaylarını soğuk içmek gibi beslenme tarzı hem serinlemek hem de beslenmek için önemlidir. Yaz aylarında yemeklerde zeytinyağı kullanmak ve bu yemekleri oda sıcaklığında yemek, ağır yemeklere göre sıcağa karşı daha etkili olur. Yazın süt, yoğurt, ayran gibi süt ürünlerini yeteri kadar tüketmek gerekir. Yazın et, tavuk, balık tüketimi miktarlarını dikkat etmek önemlidir. Çünkü insan metabolizması sıcak sunulan bazı yiyeceklerden daha fazla etkilenir. Örneğin, kolesterol, tansiyon yüksekliği, kalp damar hastalığı sorunları var ise aşırı kırmızı et tüketimi sıcak havalarda olumsuz etki yapar." diye konuştu.
"Şeker ve arıtılmış karbonhidratları az yemeli veya hiç yememelidir"
Sözlerinin son bölümünde, şekerli gıdalara dikkat edilmesi gerektiğinin de altını çizen Kurt, şunları söyledi; "Şeker ve arıtılmış karbonhidratları az yemeli veya hiç yememelidir. Bu gruba giren tatlılardan yaz aylarında sık kullanılan dondurmayı ölçülü yemek gerekir. Tatlı ihtiyacı kavun karpuz kiraz gibi meyvelerle karşılanabilir. Rafine edilmiş un ve unlu mamuller az tüketilmeli, onun yerine kepekli un veya işlenmemiş undan yapılmış ekmek tercih edilmelidir. Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, sindirim rahatsızlıkları ve gıda zehirlenmelerine yol açabileceği göz önünde bulundurularak bunların tüketiminden kaçınılmalıdır. Sıcak havalarda besinlerin bozulma riski yüksektir. Özellikle et, süt ve sütlü ürünler potansiyel riske sahiptir. Gıda üreticileri et, tavuk, balık, süt, yoğurt, peynir gibi çabuk bozulan ürünleri hijyenik şartlarda ve soğuk zinciri kırmadan teslim edebilirler, ancak bu ürünlerin teslimat sırasında çok az bir süre dahi güneşte veya sıcak ortamda kalması çözülmelere ve çok süratli şekilde toksin ve bakteri üremesine yol açabilmektedir. Ayrıca bu ürünler tekrar dondurulduğu zaman da toksinler yok olmazlar. Tüketici bunu aldığı zaman, evinde gıda zehirlenmesine maruz kalabilir. Gıda zehirlenmesi, zamanında başvurulmazsa, yoğun sıvı kaybından dolayı çok ciddi durumlara yol açabilir. Hatta nörolojik olaylara dahi sebep olabilir. Bundan dolayı bu tür ürünleri yüksek sıcaklıklarda iyi bir şekilde pişirerek tüketmeye özen göstermeliyiz."