Onlar yeryüzünün halifesi olarak yaratılan insana emanetler. Bir yudum suya, ekmeğe, sevgiye, ilgiye ve merhamete muhtaçlar. Onlarda tıpkı bizler gibi canlar. Aslında insan şu sözleri diline pelesenk etmeli... Kimsesizlerin kimsesi olmak ve kimsesiz hayvanların kimsesi olabilmek. Mübarek Ramazan ayında yoksulları,ihtiyaç sahiplerini düşünmek, yüreğimizde onlara yer vermek ve bir de Sokaklardaki kedilerden köpeklere, kuşlara ve bütün yaratılan mahlukata ilgiyle, sevgiyle bakabilmek. Merhamet ediniz ki size de merhamet edilsin diyen Peygamberimizin ümmetinden olabilmek....
Sokak hayvanları yakın zamana kadar lokantaların, yemekhanelerin, alışveriş merkezlerinin etrafında ya da 65 yaş üstü insanların gözetiminde bir nebze rahattılar. Virüs nedeniyle herkes eve kapanınca onlarda mahzun kaldılar. Birçok yerde belediyeler, gönüllüler onları beslemeye devam ediyor. Lakin yeterli mi değil mi düşüncesiyle bizler de hatırlatmak istedik. Onların dillerine tercüman gönüllerine ses olalım dedik. Aslında onları anlamak kolay....
Bir yudum yiyecek verdiğinizde size olan bakışları merhamet dolu yüreğinizi eritmeye yeter.... Ecdadımız şanlı tarihimizde Allah'ın yarattığı mahlukata sorumluluğunu hep yerine getirmiştir. Sokak hayvanları için kurulan Vakıflar, yaralı leylekleri tedavi için açılan dernekler bunun en güzel örnekleri...
Ve hatta bizler mezarlarımızın üzerine kuşların su içmesi için kaseler koyan bir milletin evlatlarıyız. Peygamber Efendimiz arkadaşlarına şöyle anlatıyordu. Mekke'ye doğru gelen bir yolcu susamıştı. Bir kuyu gördü ve kuyunun içerisine inerek su içti. Kuyunun dışına çıktığında dili dışarıda susuzluğunu belli eden bir köpek ile karşılaştı. Kuyuya tekrar indi. Ayağındaki çarığı kıvırarak ona su doldurup köpeğin susuzluğunu giderdi. Peygamber Efendimiz Onun için şu müjdeyi verdi. Allah onu övdü ve ona büyük bir mükafat verdi....
Böyle güzel davranışların yanında dün olduğu gibi bugünde hayvanlara kötü davranan, zulmeden insanlar var. Peygamber Efendimiz onlarla ilgili bir kadından bahsediyor. Kediyi hapsetmişti. Günlerce ona yiyecek bir şey vermediği gibi onun avlanması için dışarıya çıkmasına da müsaade etmedi. Kedi açlık ve susuzluktan öldü. Peygamber Efendimiz buyurdu ki; o kadın bu yüzden cehenneme gitti. İslam tarihinde Kıtmir isimli bir köpekten bahsedilir. Ashab-ı Kehf'in köpeği. o sahiplerine yoldaşlık etmişti ve onlarla cennete gitti. Şöyle derler
Kıtmîr bir köpekti…
Ama Cennet’e gitti…
Kim olduğun kadar, kimlerle olduğunda önemli! Dostlarınız, merhametli, yürekli, vatansever, ahlaklı, Allah'tan korkan ve yüreğinde tüm yaratılanlara sevgi besleyen insanlardan olsun. Sokak hayvanlarını ihmal etmeyelim..... Kalın sağlıcakla.....
