Diyanet İşleri Başkanlığı Cumhuriyetle birlikte kurulan, sahip olduğu misyon ve tarihi tecrübe yle köklü bir teşkilattır...
Lakin hep tartışılan bir kurumdur. Ne zaman yeni yıl bütçesi Meclise gelse, gazetelerde Diyanete çok para ayrıldı haberi otomatik yayınlanır. Siz değerli okuyucuları kurucu nesile, Cumhuriyete, 1924’lere götürüyorum. Cumhuriyeti kuran irade, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Diyaneti kurarlarken yaşadıkları heyecanı, ümidi, beklentilerini ve maddi manevi desteklerini minnetle yad ediyorum.
1924’lerde, O günün koşullarında, bu yıllarla kıyaslanamayacak kadar büyük bir bütçe Diyanete tahsis etmeleri, Kur'an tefsiri ve hadis tercümeleri için meclisten ve Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrılan özel bütçe, Din adamları yetiştirilmesi için yapılan planlamalar, Diyanet İşleri Başkanına bağlanan dolgun maaş, protokolde üçüncü sıranın verilmesi, Diyanet İşleri Başkanına Cumhurbaşkanımız Atatürk’ün her yerde gösterdiği büyük saygı ve hürmet, Cumhuriyet tarihinde devlet yönetiminde sadece Diyanet Başkanına verilen ölene kadar Başkanlık görevi, kurucu mecliste din görevlilerine geçim kaygısı gütmeyecekleri bir maaş vermeliyiz ki görevlerini tam yapsınlar diyen bir milletvekili ve bunun kabul görmesi. Bu saydıklarımın hepsi 1925’lerin 30’ların Türkiye'sindeydi. Din görevlilerine maaş konusu hariç hepsi yaşandı ve gerçekleşti. Din görevlileri 1960 lı yılların sonunda devletten maaş almaya başladı. Yıllarca din hizmetini az bir buğdayla, köylü ‘nün ekonomik yokluğu içinde yapan hoca efendilerden Allah razı olsun. Onlar minareleri ezansız, mihrapları kur'an'sız bırakmadılar
1965 te teşkilat kanunu ile Diyanet, Türkiye’miz büyüdükçe dini manada topluma hizmet için genişledi. Bugün 120 bini aşan personeli, hizmet binaları, eğitim merkezleri, organizasyonları, bilimsel toplantıları, yayın faaliyetleri, yurtdışı hizmetleri, teknik araç ve gereçleri ile ülke boyutunu aşan, birçok ülkenin örnek aldığı, örnek gösterdiği bir kurum oldu. Lakin birilerinin Makam aracıyla, çeşitli hile sorularıyla, yalan haberlerle, karalamaya çalıştığı bir kurum olmaktan kurtulamadı. Gerçi Diyanet personeli buna alışkındır. Yıllar önce Müftü bey’in kurbanlık keçisi çalınır. Gazetelerde manşet; Müftü keçi çaldı diye. Okuyanlarda araştırmadan şöyle der; Müftü bunu yaparsa… Bir dönem Yeşilçam'da Din adamlarını yobaz, kaba saba, midesine düşkün adamlar gösteren yapımları da unutmak mümkün değil. Çok şükür okuyanlar bilir ki; Din Gönüllüleri Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda ki kahramanlardandırlar. Bugüne kadar devlete bağlılıkları ve millete hizmetleri her şartta devam etmiştir. Bizim sarığımız beyaz, kir götürmez anlayışı ile görevlerine özen gösterirler. Tabi ki yanlış yapan görevlilerde vardır. Olacaktır. Fakat bu kuruma yakışmayan görevliler, gereken cezayı, muameleyi her zaman görmüşlerdir.
Her geçen gün, toplumda fanatizmin, menfaatçiliğin, ahlaki yozlaşmanın, haz ve hız peşinde koşan hedefsiz gençliğin önüne geçmede, birlik ve beraberlik duygularında, toplumsal huzur ve barışın yaşanmasında, şiddetin ve terörün ortadan kaldırılmasında enerji harcaması gereken Diyanet için herkes gayret göstermelidir. Diyanet siyaset üstü bir kurumdur. Din görevlileri herkesin, her siyasi düşüncenin İmamıdır. Camiler ortak mekanlardır. Her zaman böyle olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bugün Müslüman ülkelerde çıkarılan mezhep savaşlarının Türkiye’miz de yaşanmasının önündeki engelde Diyanettir. Din hizmetlerinin, Camilerin yönetiminin Diyanette olması, sorgulanabilmesi, her gecen gün kalitesi artan DİYANET personeli ve milletimizin teveccühü Devletimizin bütünlüğünün teminatıdır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİMİZİ terörle bölmeye çalışanların, neden bu kadar Diyanete saldırdığını hiç düşündünüz mü ? Atatürk iki ordumuz var diyor ;birisi milli ,birisi manevi ordudur. Milli Ordu T .S.K dır. Manevi ordu Diyanet İşleri Başkanlığıdır .
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 3 Mart 2016 Cuma günü kutlanacak 93 nci yılı mubarek olsun .İlk başkanımız Rıfat Börekçi hocamız 5 Mart 1941 de vefat etti. Allah rahmet eylesin.Dünya Müslümanlarının ümidi ve örneği Türkiye Cumhuriyetimiz ve aziz milletimiz Al bayrağımızla,ezanımızla kıyamete kadar baki olsun.Selam ve dua ile…
