Allah devletimize ,milletimize zeval vermesin….
Köşe yazılarımın hep sonunda zikrettiğim sözümü bu haftaki yazımın başına koymak şart oldu. 15 Temmuz gecesi milletimizin hafızasında karanlık bir gecedir ama şükürler olsun ki sabaha aydınlanan ferahlatan bir gün olmuştur. Yine milletimizin hafızasında, tanka, tüfeğe, uçağa, topa karşı sinmeyen, yılmayan gönüllerin kazandığı bir gece olacak. Nice kahramanlık hikâyeleri anlatılacak… Filmler çekilecek… Evinde eşiyle, çocuklarıyla helalleşip, tankların önüne yatan, tanka, silaha, topa, tüfeğe karşı yürüyen sarsılmaz gönüller zikredilecek. Allah onlardan razı olsun. Elhamdülillah ki devletimize ve aziz milletimize yapılmak istenen büyük İhanet engellendi. Bu gecenin sabahında, vazifesini yapan, hatta hainlerin yazışmalarında ‘’ Minareleri susturalım’’ dedikleri, Diyanet görevlilerinden de bahsetmek istiyorum.
Diyanet İşleri Başkanlığımızın gece yarısı cep telefonlarımıza, müftülüklere gönderdiği talimat ile camilerimizde ezanlar ve selalar okundu. Camilerin, minarelerin ışıkları yakıldı. Tanka, tüfeğe, uçağa karşı yüreğini, sinesini siper etmiş Aziz milletimizin, maneviyatını yükseltmek için üzerine düşen sorumluluğu din gönüllüleri de yerine getirdi. Din görevlileri bu toplumun manevi hayatından sorumludurlar. Din görevlileri devletimizin kuruluşunda da, devletin bekasının da da her daim olmuşlardır ve bu vatan için şehit olmaktan da vazifelerini yapmaktan da imtina etmemişlerdir. Kıyamete kadar da etmeyeceklerdir. Diyanet İşleri Başkanımız açıklama yaptılar.Personelimizden Üç imam ve bir müezzin şehidimiz var.. Okunan ezanlardan ve selalardan rahatsız olup din görevlisine ve camiye saldırı da bulunanlar , hakaret edenler olmuş .Gerçi bu konuda din görevlilerinin devlet memuru olduğunu, her türlü saldırının kanuni usuller içerisinde cezalandırılacağını bildirirken , aziz Vatanımıza , necip milletimize ihanet eden bir terör şebekesi darbe yapmaya çalışırken, halkın maneviyatını ayakta tutmaya çalışan din görevlilerine saldırıda bulunanları da Allah'a havale ediyorum..
29 Ekim 2015 de Cumhuriyetin kurulmasında resmi belgeleriyle imamların ve müftülerin katkılarını yazmıştım. Okumanızı muhakkak tavsiye ediyorum.. http://www.ipsalahaberleri.com/yazioku-69-secimler-uzerine.html Din görevlileri vatanı sevmenin önemini Kur’an’dan ve peygamberinden öğrenmişler ve topluma da öğretmeye çalışmaktadırlar.
Dualarımızın başında Allah'ı ve peygamberimizi zikrederiz, ardından annemize ve babamıza dua ederiz. Ramazan ayının başından itibaren cemaatime ve merkezi sistemde yaptığım vaazlarda hep şunu söyledim. Allah'a ve peygambere hamdele ve salveleden sonra Devletimiz için, Milletimiz için dua edelim. Çünkü anasız, babasız yaşanır ama vatansız, devletsiz yaşanmaz ve bizim başka vatanımız yok. Başka gidecek yerimiz yok. Bir yere gitmeye de niyetimiz yok….
Aziz vatan topraklarında huzur ve sükun içersinde Rabbim Ay yıldızlı bayrağımızı gönderden, ezanı mızı minarelerimizden indirmesin. Cenabı Mevla bu milletin birliğine, beraberliğine, Devleti'ne darbe yapmaya çalışanları, ihanet şebekelerini Kahhar sıfatıyla kahru perişan eylesin. Şehadet şerbetini içen Mehmetçiklerimizin, polislerimizin ve vatandaşlarımızın şehadetlerini Rabbim kabul eylesin. Allah onlardan razı olsun. Bu vatanı, bu milleti yıkmaya, bölmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Yetmeyecektir…
Bize VATAN dediler CAN verdik……. BAYRAK dediler KAN verdik…
Boyun EĞ dediler… Biz sadece ALLAH’ın huzurunda boyun EĞDİK.
Selam ve dua ile…… twitter takip: @ipsalafatihi
