“İthalat, yeni yıla kadar durdurulmalı”

Keşan TSO (Ticaret ve Sanayi Odası) Meclis Üyesi ve çeltik üreticisi Ahmet Koru, yaptığı açıklamada; çeltik hasadı, üreticinin durumu, ithalat ve desteklemeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“TMO’nun açıkladığı fiyatlar, beklenenin altında kaldı”

Açıklamasına, “Yeni hasat ve harman dönemi, tüm üreticilerimize hayırlı olsun.” diyerek, başlayan Koru, şunları söyledi: “Üretimimiz doğa koşullarına bağlı. Üretici olarak, şuanda harmanımızı ve hasadımızı yapıyoruz. Herkes çıkmış olan ürününü tarladan alma ve toplama telaşı içerisindedir. Harmanın en yoğun olduğu dönem içerisindeyiz. Verimlerimiz, normal seviyelerde ama fiyat yönünden aradığımızı bulmuş değiliz. Luna cinsi çeltik, tonu 2 bin 700 TL değil; 3 bin TL olsaydı. Cameo cinsi çeltik 3 bin 500 TL değil; 3 bin 800 ya da 4 bin TL olsaydı. Diğer çeltiklerin dane ağırlıklarına, orta ve uzun daneli olmasına göre, fiyatlar belirlenseydi. TMO’nun açıkladığı fiyatlar, beklenenin altında kaldı. Bundan ötürü de, bir kısım üretici, ofise ürününü dökme yolunu seçiyor. Serbest piyasada, 2 bin 700 TL olarak, açıklanan en düşük çeltik, şuanda 2 bin 600 TL’ye kadar düştüğünü duyuyoruz. Cameo cinsinde çeltiğe 3 bin 500 TL fiyat verilirken, randımanına göre; 3 bin 100- 3 bin 400 TL aralığında olduğunu görüyoruz. Ürün bollaştıkça, fiyatlar gevşiyor.”

“Üretici para kazanamıyor”

“Çeltikte, maliyetler ne durumdadır?” şeklindeki soruya cevap veren Ahmet Koru sözlerine şöyle devam etti: “1 dekar çeltiğin maliyeti ortalama 2 bin 200-2 bin 300 TL aralığındadır. Üreticinin gelecek yıl yeniden üretimini sürdürebilmesi için iyi bir fiyata satışını yapmasını gerekiyor. Ekonomik krizden dolayı geçen yıla göre, maliyetlerimiz yüzde 60 oranında artmış durumda. Maliyetimiz, 2 bin 200-2 bin 300 TL iken, piyasada Osmancık cinsi çeltik, 2 bin 420 TL’ye alıcı buluyor. TMO sitelerinde, ‘çiftçimize, yüzde 66 kâr payı verdik.’ şeklinde söylemler var ama bunlar doğru değildir. Ülkemizi yöneten yetkililer, tüketicisine ucuz gıda ürünü yedirmek isteyebilir. Gıda ürünleri, enflasyonunu tetikleyici en büyük unsur olarak görülüyor. Ama tarımsal ürünler bazında, yaşanan fiyat artışları ve yıllardan bu yana değişmeyen destekleme fiyatlarıyla, üretici para kazanamıyor. Çeltik, ayçiçeği ve buğday üreticileri yaşanan durumdan memnun değil.”

“İthalat, yeni yıla kadar durdurulmalı”

Türkiye’nin birçok üründe ithalat yaptığına kayıt düşen Koru, “İthalata dayalı bir politika izleniyor. Soğan, patates ve et fiyatları arttı denilerek, ithalat yapma yoluna gidiliyor. Türkiye artık, saman ithal eder konuma geldi. İthal gelen ürünler, büyük marketlerin elinde stokta tutuluyor. Ayrıca, bizim yerli ürünlerimiz, ithal edilen kalitesiz ürünlerle karıştırılarak, satışı yapılıyor. Tüketicimizde, kaliteli ürün yiyemiyor ve kalitesiz ürünü daha pahalı şekilde yemek zorunda kalıyor. Piyasada, çok fazla ithal ürün var ve ithalatta halen devam ediyor. Devletimizden ve hükümetimizden isteğimiz, ithalatın en azından yeni yıla kadar durdurulmasını istiyoruz. En azından üretici olarak, yaşadığımız mağduriyet bir nebze olsun giderilmiş olur.” şeklinde konuştu.

“Devlet üreticinin elinden tutsun ve bizlere destek versin”

Ahmet Koru sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de yaklaşık 25 milyon insan çiftçilik yaparak, geçimini sağlıyor. Tarımımızı ve tarıma dayalı sanayimizi unutmayalım. Devletimiz güçlüdür ve desteklerin artırmasını bekliyoruz. Eğer destek verilirse, çalışarak üretmeye ve yabancı ülkelerle rekabet etmeye hazırız. Yeter ki, devlet üreticinin elinden tutsun ve bizlere destek versin.”

(Haber: Deniz ÇİL-Gündemsaros)