10045,74%-0,37
32,45% 0,22
34,63% 0,15
2388,41% 0,36
3886,52% 0,00
Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç yaptığı açıklamada; bölgede bilinçli bir turizmin yapılamadığını ve tarihi değerlerin ortaya çıkarılamadığını kaydetti.
“Turizmin bilinçli şekilde yapılması lazım”
Açıklamasına, “Turizm konusu, ciddi bir konudur.” diyerek, başlayan Beksaç, şunları söyledi: “Turizmin bilinçli şekilde yapılması lazım. Gösteriş, siyasi yatırım ve reklam için yapılan turizm çalışmalarının hiçbirinden sonuç alınamaz. Önümüzdeki günlerde, Enez’de yapılacak toplantı var ve bu sadece deniz, kumsal turizmidir. Ama Enez’de çok önemli bir kültür turizmi olmasına rağmen kimse buna bakmıyor. Aynı durum, Keşan içinde geçerlidir. Deniz ve kumsal turizmi, 2 aylık süreyi kapsar ama kültür turizmi yılın 12 ayını kapsar. Artık, bu kültür ve tarih turizmine önem verilmelidir.”
“Trakya Bölgesi’nde hiçbir şehir yokken, İpsala vardı”
Engin Beksaç, sözlerine şöyle devam etti: “İpsala ilçesi de, kültür ve tarih turizmi anlamında zengin bir ilçedir. Trakya Bölgesi’nde hiçbir şehir yokken, İpsala vardı. İpsala, 2000-3000 yıllık tarihi olan bir ilçe konumundadır. Ama kimse işin bu yönüne bakmıyor. Buradaki zenginliklerin ortaya çıkarılması lazım.”
“Deniz ve kumsal, her yerde var ama
mevcut tarihi zenginlikler her yerde yok”
Beksaç açıklamalarına şöyle devam etti: “Deniz, kumsal ve yazlıkçı turizmi, 1960 yıllarda kalan bir modeldir. Deniz ve kumsal, her yerde var ama mevcut tarihi zenginlikler her yerde yok. Bundan ötürü de, planlı bir çalışmanın yapılması lazım. Edirne bölgesinde yapılan turizm bilinçli değil. Bu işten anlayan da, anlamayanda herkes müdahil olmaya çalışıyor. Dolayısıyla, bu iş bilinçli ve profesyonel olan insanın işidir.”
“Bulgaristan küçücük bir eserini dahi turizm materyali olarak kullanıyor”
Bulgaristan’da, bilinçli bir turizmin yapıldığının altını çizen Engin Beksaç, sözlerini şöyle tamamladı: “Bulgaristan küçücük bir eserini dahi turizm materyali olarak kullanıyor. Hem doğal malzemesini hem kültürel değerlerini hem de mutfağını hep birlikte düzenli şekilde yapıyor. Dolayısıyla, bizim bölgemizde de, gerçek anlamda yapılabilecek bir turizmde büyük ekonomik girdiler yaşanacaktır. Kaybetmiş olduğu gelirlerin bir çoğunu da, karşılar.”(Deniz Çil Gündemsaros)